Poşet Adam (Mr.Jolins) Kimdir ?
Poşet Adam (Namıdiğer Mr.Jolins (Jack Joe Jolins) ) Kendisi Newyork'ta özel bir hastanede profesördür.İşi ve statüsü oldukça iyidir.Fakat,özel hayatında bir girişimi yoktur.Hayatı aksine;durgun ve sistemlidir.Hayatının çoğu zamanı,hazırladığı projeler ve çalışmakla geçmiştir.Birgün sabah erkenden kalkar ve stajyer doktor adayları için hazırladığı projeleri gözlemlemek ve düzenlemek için yola çıkar.Yolda,mayhoş mayhoş yarı uyanık halde yürürken birden gökyüzünde mor mor karartılar başlar.Önce önemsiz bir hava olayı diye düşünür.Daha sonra bir meteor Mr.Jolins'in bulunduğu yere doğru son süratle gelir.Mr.Jolins o an ki telaşla ne yapacağını şaşırır ve son saliselerde uzaklaşmaya çalışır.Fakat başarısız olur.
SERÜVEN BÖYLELİKLE BAŞLAR!

6 Ocak 2014 Pazartesi

Bölüm 2-Göreve Başlama ve Alışma

Sabah 08:00 olduğunda poşet adam kalktı.Sandiviçini ve kahvesini paketledi ve balkona çıktı.Oda biliyordu ki artık evin kapısına ihtiyacı yoktu ama yinede gizemini korumak ve komşularının dikkatini çekmemek için arada kapıyı kullanmayıda göz ardı etmedi.Henüz insanlar uyanmamış ve güneş tam açmamışken gözlerini sıktı,kaslarını gerdi ve fiziksel değişmenin hızıyla birden havaya süzüldü.İlk hastaneye uğradı.Kapıdan girerken meslektaşı Bayan Helen'i gördü.
 Bayan Helen ona gülümsedi ve selamını eksik etmedi.
-Günaydın Bay Jolins,bu gün çok şıksınız.
Mr.Jolins iltifata pek alışık değildi doğrusu.Hele ki karşı cinsten gelen olumlu tepkiler onu baya utandırmıyor değildi.Çok geçmeden cevabı verdi.
-Teşekkür ederim,Bayan Helen.
Dahası gelmiyordu konuşmanın...Ya da Mr.Jolins'in dilinin ucunda kenetlenmişti iltifatlar.Şu lanet olası utangaçlık denen kavram yüzünden olsa gerek herşey!
      Odasına çıktı.Geçmiş dosyalarını inceledi.Masanın üstünde bir not bırakılmıştı.Not,Keçeli kalın uçlu bir kalemle yazıldığı için kapıdan ilk girdiğinde hemen dikkatini çekmişti doğrusu.Hemen nota yöneldi ve notu okudu.
   '' Dolaba bak!''
Mr.Jolins şaşkınlık ve inanılmaz merakının verdiği heyecanla çekmeceyi hızla açtı ve doğru anahtarı telaşla aradı.Karma karışık bir anahtarlıkla elinde hızla karıştırarak dolabı açmaya çalıştı.Sonra bir an durdu çünkü bu yaptığı bir işe yaramayacak ve dolabı açmasına yardımcı olmayacaktı.Sandalyesine oturdu ve gözlerini kapattı.İçinden 5'e kadar yavaşça sayarak derin nefes aldı ve aynı süreyle derin nefesi verdi.Bunu psikolog olan arkadaşından öğrenmişti.Hatırladığı kadarıyla bu rahatlama egzersizi insanı rahatlatıyor ve sakinleştiriyordu.Paketini açtı kahvesini ve sandiviçini aldı.Ufak bir yudum kahvesinden aldı ve bir gevşeme hissetti.Yerinden kalktı ve yere düşürdüğü anahtarlarını aldı ve sakin sakin dolabın kapısını açmaya çalıştı.Bir kaç denediği anahtardan sonra denediği anahtar,dolabı nihayet açtı.İçinde değişik bir kostüm vardı.İlk önce bu bir şaka diye düşündü ama sonra Gizemli Güçler'den geldiğini anladı.Böyle bir Kostüm başka kimden gelebilir ki !
Mr.Jolins hiçbir şey olmamışçasına işine devam etti ama ilk önce kostüm ve kemerini çantasına koydu.Sandiviçini yemeye ve kahvesini içmeye devam etti.Aradan bir yarım saat geçmeden tuhaf bir ses geliyordu.Kulağını sese verdiğinde bu ses çantasından geliyordu.Çantasını açtı.Ses Kemerden geliyordu.Hemen kemeri aldı ve yanıp sönen yeşil alarmın üstüne susması için bastı.Önüne 3 boyutlu bir ekran çıktı ve ekranda birden Yer Adam'ı gördü.Uykulu ve mayhoş olduğu için biraz ürkmedi değildi.Yer Adam şöyle dedi;
-Günaydın Mr.Jolins... Yemeğinizi bitirdikten sonra aşağıdaki dosya deposuna inin.Sizi orda bekliyor olacağım.
Mr.Jolins elindekileri çabuk bitirdi ve anahtarını kaptığı gibi dosya deposuna indi.Karşısında hiç şüphesiz yer Adam'ı gördü.Fakat Yer Adam'ın yanında kostümlü 5 kişiyi daha buldu.Yer Adam,Mr.Jolins'teki bu olası şaşkınlığa çokta yer vermeden hemen konuşmasına devam etti.
-Şunu söylemeliyim ki şuan çok şaşkınsınız... Fakat şimdi sırası olduğunu düşündüm ve söylemeliyim ki;bu işte yalnız değilsiniz.Öncelikle size ekip arkadaşlarınızı tanıtayım...Balık pullu,bacaklarının yanında yüzgeçleri olan Balık kadın.Deniz Altı Efsanevi Güçler'in Dünyayı Hükmetme Projesi'ndeki dosyalarına sızıyor ve planlarını çökeltiyor.Buz Kristalleriyle ateş güçlerini etkisiz hale getiren ise Buz Kralı...Operasyonlarda çok etkili olduğunu söylemekten çekinmeyeceğim.Dev alev topları ve uzaydan  dev göktaşı yağdırma gücüne sahip olan
ise Ateş Kadın... Şuan eminim ki,tüm dikkatini çeken gözleri kırmızı olan üyemiz;Terapikan.O ise,kişinin düşüncelerini okuyabiliyor ve hipnoz gücüne sahip. Parmakları külah gibi olan sivri bir fiziğe sahip üyemiz ise;Mevonasa.Kendisi hava şartlarını değiştirebilen bir güce sahip.Bende bu ekibe dahilim.Biliyorsunuz ki;ben Yer Adam'ım.Görevde kişinin dikkatini sarsmak için,yeri sarsabiliyorum ve yere sıvı halinde sızabiliyorum. Ayrıca sizi bilgilendirmek için bizzat ben görevlendirildim.
   Mr.Jolins'in artık kafası karmakarışık olmuştu.Bunların hepsinin bir şaka olduğunu düşünmeye başladı ama sonra anladı ki bu bir şaka değil.Çünkü hiç bir şakaya benzemiyordu.Böyle bir şaka olamazdı.Mr.Jolins dalgın gözlerle odadan çıkarken Yer Adam bir şey daha ekledi...
-Akşam 21:00'da NewSky'ın tepesinde olun.
Mr.Jolins koridora çıktı ve rotasız yürüyordu.Hayatı artık başlı başına değişmişti.Artık,daha çok sorumluluk isteyen bir hayatı vardı.Buna alışması zamana alacak gibi duruyordu.Koridorun sonunda Helen'in odası vardı.Helen'i görmek istedi.Kapıyı açtı fakat kimseyi bulamadı.İçeri girdi bakındı.Arkasını döndüğü an Helen'le gözgöze gelmişti.
-Bay Jolins burada ne işiniz var?
Mr.Jolins bir an karşısına çıkınca korkmuştu.
-Sadece size bakmıştım.Fakat odanızda yoktunuz.Belki köşedeki koltukta kestirmiş olabilirsiniz diye düşündüm.Lütfen kusuruma bakmayın dedi.Odadan hızla çıkmak için hemen kapının kulpunu tuttu.O an Helen ekledi;
-Önemli değil Bay Jolins.Lütfen keyfinize bakın...
Mr.Jolins Helen'e baktı ve hemen odadan çıktı.

Mesaisi bitmişti.Eşyalarını topladı.Kostümünü ve kemerini almayıda unutmadı.İş çıkışı olduğu ve caddeninde kalabalık olduğunu bildiği için eve normal bir insan gibi gitmeyi tercih etti.Bu şartlarda oda biliyordu ki uçarak gidilmezdi ama şunu unuttu oda görünmez olabiliyordu.Bunu görebilmek için;hemen hastanenin tuvaletine gitti ve kapıyı kilitledi.Klozetin üstüne oturdu.Gözlerini yumdu ve görünmez olduğunu düşünmeye başladı.Hiçbir şey hissetmedi.Bunu başarmadığını düşündü.Hastanenin tuvaletine bir hasta girdi o anda.Oda kilitli bulunduğu tuvaletin kapısını açtı.Hasta,şaşkın gözlerle kapıya baktı.Mr.Jolins bu durumu anlayabilmek için açtığı kapıyı kapattı.Hasta,şaşkın gözlerle bakmaya devam ediyordu.Mr.Jolins kapıyı kapattığı yetmiyormuş gibi bu durumdan haz aldı ve kapıyı hızlıca kapatıp açmaya başladı.Hasta bunu görünce hızlıca kaçtı.
Mr.Jolins bu durumu sadece anlayabilmek için yaptı.Kötü bir amacı yoktu.Sadece artık bu hayata alışması gerektiğini düşünüyordu.Sonra yavaş adımlarla tuvaletin aynasına yürüdü.Aynaya baktığında birşey göremedi.Elleriyle yanaklarına saçlarına dokundu.Aynada sadece karşıdaki aynanın yansımasından başka birşey yoktu.
  Mr.Jolins görünmezlikten çıktı ve saat akşam 8 buçuğu gösteriyordu.Hemen hastanenin kapısından kendisini dışarıya attı ve hızlıca Newsky'a gitti.Yaya mesafesi olarak yakındı.Yürümesinde bir sakınca yoktu.Newsky'ın kapısında kendisini buldu.Döner kapıdan içeriye girdi.Asansörü kullanmak istedi.İşin verdiği yorgunluğu anlatılmazdı.Son kata kadar çıktı.En üst kata geldi ve Teras kapısından içeriye girdi.Terasta kimse yoktu beklemek için kapının yanında duran eski taburenin üstüne oturdu.Biraz bekledi ve oturduğu yerden kalktı küçük adımlar ve ıslıklarla ellerini cebine atarak,mırıldandı.Sonra arkasını döndü ve birden ekibi 'Sürrrprizzzz!!!'diyerek görünmezlikten çıktı.Bu duruma hakikatten alışması zor gibi geliyordu.Adrenalin,aksiyon dolu bir hayat.Durgun ve programlı bir adamın düzenine nasıl uyum sağlayabilirdi ki ?! Ama yinede olumsuz düşünmek istemedi.Elini kalbine koydu ve o eski tabureye tekrar oturdu.Ateş Kadın ona şöyle dedi;
-Heyy sen poşet!Bu duruma alışacaksın korkma.
Buz Kralı ordan Ateş Kadın'a seslendi.
-O bizim yeni üyemiz.Artık bizimlesin dostum! Çok şey öğreneceksin...Durgun doktor-hastane yaşamına uygun olmasada güçleneceksin.Artık bizimlesin! Sana çok şey öğreteceğiz...
Balık Kadın yavaş ve cazibeli solungaçlarıyla yürüyerek ekledi;
-Hadi ama çocuklar... Gitmeyin bu kadar Mr.Jolins'in üzerine...Değil mi Bay Jolins ??
Mr.Jolins ne diyeceğini bilemiyordu.Daha doğrusu ne diyebilirdi ki?!! Bu yaşam biçimine alışması zaman alacaktı.Henüz birşey ekleyemiyordu.Eklemek istedi,fakat biraz kekeledi;

-Aaa-aaa.Ben,ben bilmiyorum hiçbirşey.Sanırım biraz alışmam gerekecek bu duruma...
Yer Adam;Terastan koca şehri gözlüyordu.Bu Yer Adam'ın en çok hoşuna giden şeydi.Arkasını dönerek şöyle dedi;
-Bu gece size detaylı bir şekilde ne yapmanız gerektiğini anlatacağım Mr.Jolins... İlk olarak üzerinize yüklenmeyeceğiz.Merak etmeyin.Alışmanız gerek bir durum bu...
Mr.Jolins şöyle dedi;
-Sabah 06:00'dan beri uykusuzum ve açım,yorgunumda... Bu eğitimi şuan ya da gece saatlerinde kaldıracağımı sanmıyorum.
Yer Adam,cebinden küçük bir şişe çıkardı.Kapağını açtı ve kapağına o sıvıdan koydu.Bunu Mr.Jolins'e uzattı.
-Hadi için...
Mr.Jolins,tuhaf bakışlarla kapaktaki sıvıyı hızlıca ağzına dikti.Birden midesinde tuhaf bir guruldama ve yanma oldu.Ayakları titredi ve dengesi kayboldu.Yer Adam'dan destek aldı ve ''ne oluyor bana??'' dedi.
Yer Adam ekledi;
-Bünyeniz henüz alışık değil.Buna alışacaksınız.Endişe etmeyin.

Mr.Jolins,kapının yanındaki eski tabureye oturdu ve çantasındaki suyu güçlükle aldı ve içti.Salise farkıyla,Mr.Jolins'te ne yorgunluk,ne uykusuzluk kalmıştı.Bu Mr.Jolins için bir mucize gibiydi.Halsizi,yorgunluğu dindiren ilaçlar görmüştü ama bu kadarı pek  dedirtecek durumdaydı!Gözlerini iri iri açarak Yer Adam'a baktı.Yer Adam şöyle dedi;
-Mr.Jolins size bu ilacı daha sonra vereceğim.Fakat acil durumlarda kullanmalısınız.
dedi.
Mr.Jolins dünyanın içinde farklı bir dünyanın döndüğünü farketti ve bunu kabullenmek çok zordu.